sjufG6s. Her ebeveynin bildiği gibi, yeni doğan uyku dünyası karışık ve farklıdır. Günlerinin büyük bir çoğunluğunu uyuyarak da geçirseler yeni doğan bebekler sık sık uyanırlar. Gece bile nadiren 4 saatten uzun bir uyku uyuyabilirler. Çünkü henüz biyolojik ritimleri 24 saatlik döngü üzerinden oluşmamıştır. Bu durum ebeveynler için oldukça yorucudur. Ancak uyku bilimini anlamak ve bilmek yeni doğan bebeğinizin uykuları konusunda gerçekçi bir bakış açısına sahip olmanızı sağlayabilir. Ayrıca bebeğinizin gelişimi boyunca olgunlaşacak olan uyku ritimleri konusunda bilgi sahibi olmanızı sağlar. Yeni doğan Uyku Düzeni. Böyle bir şey gerçekten var mı? Uykusuz bir ebeveyn için yeni doğan uykusu tamamen düzensiz görülebilir. Bir gün iyi uyuyan bir bebek diğer gün uykusunu çok daha kısa yapabilir. 1- Yeni Doğan Bebekler Uzun Blok Uyku Uyumazlar Yeni doğan bebekler bir uyku süresince toplam 30 dakika ile 4 saat arasında uyuyabilirler. Bunun gündüz veya gece olacağı belirsizdir. 2- Yeni Doğan Bebekler Çok Kolay Uyanırlar Bunun en önemli nedeni uykularının büyük bir çoğunluğunu Aktif Uykuda geçirmeleridir. Aktif Uyku sırasında göz kapakları hareketlidir, düzensiz bir solunum vardır, hareket ederler ve homurdanma ve çok kısa süren ağlamalar gibi çeşitli sesler çıkarırlar. 3- Yeni Doğan Uyku Süreleri Bebekten Bebeğe Değişecektir İlk birkaç gün içerisinde bir yeni doğan ortalama olarak 16-18 saat boyunca uyur. 4 Haftalık olduklarında bu süre 14 saate düşebilir. Ancak uyku süreleri bebekten bebeğe çok değişkendir. Amerikan Pediatri Akademisi tarafından yayınlanan uyku sürelerine göre bazı 4 Haftalık bebeklerin 24 saat içerisinde 9 saat uyudukları gözlemlenmiştir, bazılarının ise 19 saat uyudukları görülmektedir. Iglowstein et al 2002 4- Bebeğinizin Uykuları Genel Düzene Uymuyorsa Bu Bir Sorun Olduğu Anlamına mı Gelir? Şart değildir. Bazı yeni doğan bebekler çeşitli sağlık nedenlerinden dolayı uyumakta zorluk çekebilirler. Bu konuda endişeleriniz varsa Çocuk Doktorunuza danışmanızda fayda vardır. Ancak pek çok sağlıklı, normal yeni doğanın önerilen uyku sürelerinden daha az uyuduğu görülmektedir. Yeni Doğan Uyku Ritimleri Yetişkinlerin uyku-uyanıklık döngüleri 24 saatlik biyolojik saat tarafından kontrol edilir. Yirmi dört saat zaman diliminde, insan vücudundaki devreden faaliyetler bütününe “sirkadiyen ritim” yani “biyolojik ritim” adı verilir. Bir gün içindeki biyolojik saatin başlangıcı, güneşin doğuşu ile gerçekleşen uyanma olarak kabul edilir. Örneğin, gün içinde kendinizi güneş ışığına maruz bıraktığınızda, vücudunuzun iç saatini uyumlamasına yardımcı olursunuz. Uykusuz bir gece de geçirmiş olsanız, özellikle sabah saatlerinde gün ışığına maruz kalmanız gündüz uyanık kalmanıza yardımcı olacaktır. Gün ışığının ortadan kaybolması ile vücudumuz gevşemeye başlar. Biyolojik saati düzenleyen etkenlerden biri beyindeki epifiz bezidir. Epifiz bezi bu düzenlemeyi salgıladığı melatonin» hormonu ile gerçekleştirir. Uyku hormonu olarak da bilinen Melatonin, karanlıkta salgılanır ve vücudumuz bunu uyku sinyali olarak yorumlar. Akşam saatlerinde yapay ışıklara fazlaca maruz kalmamız ile bu doğal süreci bozmamız mümkündür. Özellikle akıllı telefon, tablet vb. aletlerin çıkardığı mavi ışıklarla… Wahnschaffe et al 2013. Ancak yine de uyku uyanıklık saatlerinize uymaya devam ettikçe, gündüz gün ışığı ve gece karanlığa maruz kaldığınız sürece iç saatiniz 24 saatlik döngü ile uyumlu şekilde çalışmaya devam edecektir. Ancak bu yetişkinler ve daha büyük olan çocuklar için geçerlidir. Yeni doğan bebeklerde durum farklı şekilde ilerler. YENİ DOĞAN UYKUSU GÜÇLÜ BİR SİRKADİYEN RİTM TARAFINDAN YÖNETİLMEZ Bebekler henüz anne karnındayken, annelerinin gece ve gündüz gösterdiği fizyolojik değişimler sayesinde çeşitli ipuçlarına sahip olurlar. Anne, gündüz aktifken bebeğin kalp ve solunum hızı hızlıdır, anneleri uykudayken ise bu yavaşlar. Mirmiran et al 2003 Bu değişimlerin sebebi melatonin hormonunun plasentadan fetüse geçmesi ve fetüsün iç saatini yönlendirmesinden kaynaklanır. Torres-Farfan et al 2006. Ancak doğumdan sonra anne ve bebek arasındaki bu hormonal bağlantı kopar. Artık yeni dünyaya gelmiş olan bebek kendi iç saatini oluşturmalıdır. Ancak bu zaman alır ve yeni doğanın her 2-3 saatte bir beslenme gerekliliği nedeniyle karmaşık bir hale bürünür. Kennaway 1996 Bebeklerin Sirkadiyen Ritimleri Ne Zaman Oluşur? Bu bazı bebeklerde 12 hafta bazen daha uzun sürebilmektedir. Bununla birlikte, yenidoğan uykusu 24 saatlik günün doğal ritimlerinden tamamen ayrı değildir. Araştırmalar, sirkadiyen ritimlerin doğumdan sonraki ilk günlerde gelişmeye başladığını göstermektedir. Örneğin, Alman ve Japon çalışmaları, yeni doğanların gece, gündüze göre daha fazla uyuduğunu gösterir. Ve bilimsel kanıtlar, yeni doğanların bile çevrelerinden aldığı bazı ipuçlarına açık olduğunu gösteriyor. Yeni doğan bebeğinizin uyku düzenini şekillendirmeye yardımcı olmak için bunu bir fırsata dönüştürebilirsiniz. Bebeğinizi Günlük Rutininizin Bir Parçası Yapın Ebeveynler yeni doğanlarını günlük aktivitelerine dahil ettiklerinde, yenidoğan 24 saatlik döngüye daha hızlı uyum sağlayabilir. Custodio et al 2007; Lorh et al 1999 Bir çalışma, doğumdan sonraki dört ay boyunca anne-bebek aktivite modellerinin sürekli ölçümlerini aldı. Anneleriyle aynı saatte aktif olan yenidoğanların, olgun sirkadiyen ritimler geliştirme konusunda daha hızlı oldukları gözlemlendi. Wulff and Siegmund 2002. Gece Uyaranları Azaltın Yeni doğan bebeğiniz gece beslenmek için uyandığında sessiz olun, ışık yakmayın ve onu uyaracak davranışlardan kaçınmaya çalışın. Bu ona gece sessizdir ve hepimiz uyuruz işaretini vermenizi sağlar. Gün Işığı ve Yapay Işıklar Bebeğinizin gündüz gün ışığına maruz kalmasını ve dışarıda vakit geçirmesini sağlayın. Yapılan bir araştırma gece saat sonra düzenli şekilde kapatılan ışıkların bebeklerin sirkadiyen ritminin oluşmasına katkı sağladığını gösteriyor. Iwata et al 2017. Masaj Yapmayı Deneyin Araştırmalara göre düzenli şekilde anneleri tarafından masaj yapılan bebekler, 1. Ay dolduktan sonra masaj yapılmayanlara göre daha kısa sürede uykuya geçiyor ve uykuda daha uzun kalıyor. Kundak Elleri ve kollarını Henüz kendi uzuvları gibi algılamayan ve bu nedenle sık sık elleri yüzünden uyuyan bir yeni doğanı kundaklamanız yararlı olabilir. Bu Hem sarmalanmışlık duygusunu da pekiştirecektir. Beyaz Gürültü Bir yeni doğanın ihtiyacı olan şey evin sessizliği değil, anne karnında 9 ay boyunca duyduğu yoğun ve sesli bir ortamdır. Yeni Doğan Bebeklerin Uykusu Neden Hafiftir? Yetişkinler uykuya daldığında ilk önce Non rem uykusunun birkaç hafif aşamasından geçerek daha sonra derin uyku fazına ulaşırlar. Daha sonra uyku evresi olarak da bilinin Rem’e geçerek bir uyku döngüsünü tamamlarlar. Bu döngü bir yetişkinde yaklaşık olarak 90 dakikadır. Rem aşamasındayken vücudumuz bir tür felç durumundadır ve bu evredeyken hareket etmeyiz. Yeni doğan uykusu da çeşitli uyku aşamalarından geçer ve bir döngüyü tamamlar ancak yetişkin uykusundan önemli farklılıkları vardır. Yeni doğanlar uykuya aktif uyku ile başlarlar. Rem Ama yetişkinlerin aksine yeni doğanlar bu evredeyken hareketsiz değillerdir. Bizlerin aksine onlar bu evredeyken hareket ederler ve çeşitli sesler çıkarırlar. Bu nedenle bir çok ebeveyn bebeklerinin tam olarak uyumadığını veya her an uyanabileceğini düşünür. Bunun yanında bebeklerin uyku döngüleri 40-45 dk. civarındadır ve kısadır. Bu sürenin büyük bir çoğunluğunu ise Rem evresinde geçirirler. Yeni doğanların toplam uyku sürelerinin yarısından fazlasını REM evresinde geçirmeleri alışılmadık bir durum değildir. Rem yani aktif uykudan sonra bir yeni doğan derin uykuya geçer ki bir yeni doğan için derin uyku potansiyel tehlikeler taşımaktadır. Daha yavaş, daha ritmik nefes alma ile karakterize edilen sessiz uyku daha dinlendirici görünür ancak bebeklerin sessiz uykudan uyanmaları daha zordur, bu da bebek yeterli oksijen almıyorsa sorunlara neden olabilir. 40-50 dakika arasında süren bu döngünün yaklaşık olarak sadece 20 dakikası derin uyku evresinde geçer. Hepsini bir araya getirdiğimizde ebeveynlerin neden bebeklerinin bu kadar hafif ve düzensiz uyuyanlar olduğunu düşündüğünü anlayabilirsiniz. Yetişkinler gibi, yeni doğanların da REM sırasında ve uyku döngüleri arasındaki geçişler sırasında uyanma olasılığı daha yüksektir. Yetişkinlerin aksine, yeni doğanlar REM’de çok daha fazla zaman geçirirler ve döngüler arasında daha sık geçiş yaparlar. Ebeveynler bazen REM evresinde uyuyan bebeklerin uyandığını veya uyanacağını varsayarak yanlış zamanda bebekle etkileşime girmeye veya yatıştırmaya çalışabilir. Bu durum da kendi kendini döngüler arasında geçirebilecek bir bebeğin uyku düzenine gereksiz yapılan bir müda haledir. Bebekler için Rem uykusu aktif uyku hem beyin gelişimleri hem de SIDS yani Ani Bebek Ölümü Sendromundan koruduğu için çok kıymetlidir . Heraghty et al 2008; Seigel 2005. Bebeğinizin Daha İyi Uyuması İçin Neler Yapabilirsiniz? 1- Bebeğinizin uyandığını düşündüğünüz anda acele etmeyin. Yukarıda belirtildiği gibi, bebekler sık sık uyanmalar yaşarlar, ancak bu, her birkaç dakikada bir “sürekli olarak” uyanmaya mahkum oldukları anlamına gelmez. Bebekler genellikle kısmi uyanmalar sırasında sarsılır, iç çeker veya ses çıkarır. Bu anlarda onları hızlıca uyarmaktan kaçınırsanız, kendi başlarına uykuya dönebilirler. 2- Uykulardan önce bebeğinizin karnını doyurun İster emziriyor ister biberonla besliyor olun, uyku öncesinde bebeğinizin karnını doyurduğunuzdan emin olun. Bu, bebeğinizi daha uzun uyumaya teşvik edecektir. 3- Bebeğinizin en azından 1 uykusunu yatağında yaptırmaya çalışın, ama kesinlikle zorlamayın. 24 saat içerisinde en azından bir uykusunda bebeğinizi kucağınızda iyice sakinleştirdikten sonra yatağına hafif uyanık şekilde koymaya çalışabilirsiniz. Ancak kesinlikle zorlamayın, bu denemeyi 15-20 dk. Yapabilir, eğer başarılı olamıyorsanız denemeyi başka bir güne bırakabilirsiniz. Bu Çok da Kolay Olmayan Günleri Nasıl Atlatabilirsiniz? 1- Dinlenin Bebeğiniz 30 dakika bile uyuyor olsa, bu zamanı siz de dinlenerek geçirmeye çalışın. Uyuyun. Çok büyük bir uyku eksiğiniz olduğunda, 30 dakikalık bir şekerlemenin sağlığınız için çok az fark yaratacağını düşünebilirsiniz. Ancak son araştırmalar, Uykusuz kaldığınızda, beyinin uykuyu normalden daha onarıcı hale getirerek telafi etmeye çalıştığını gösteriyor. Uyuyamazsanız da dinlenmek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Aslında, gözleriniz kapalı uzanıyorsanız, farkında olmadan uyuyor olabilirsiniz. Çok sayıda yapılan çalışmalarda, uykunun ilk aşamasından uyanan kişiler genellikle uykuda olduklarını inkar etmişler ve bunu farkında olmamışlardır. Dement ve Vaughan 1999. Sadece 1. aşama uykudan oluşan bir şekerleme tepki sürenizi iyileştirmenize yardımcı olmayabilir, ancak muhtemelen daha az yorgun hissetmenize neden olacaktır. Ve uykunun ikinci aşamasına geçmeyi başarırsanız- sadece 3 dakika bile olsa – bu kısa uyku bile iyileşme etkilerine sahip olacaktır. Hayashi ve ark. 2005. 2- Kendinizi Suçlamayın Eğer ortalamanın altında uyuyan bir bebeğiniz varsa ve siz yapılabilecek her şeyi yaptığınızı düşünüyorsanız kendinizi suçlamayın. Araştırmalar, geceleri aldığımız uyku miktarının genetikten güçlü bir şekilde etkilendiğini gösteriyor. Ayrıca uyku ihtiyaçları bireyseldir ve ilk dönemler yeni doğan bebekler için kaotik ve düzensizdir. 3- Emzirmenin sizi mama ile beslemekten daha uykusuz bırakacağını düşünmeyin. Bir çalışmada anne sütüyle beslenen bebeklerin, mama ile beslenen bebeklere göre ortalama 40-45 dakika daha fazla uyku süresine sahip oldukları bildirilmiştir Doan ve ark. 2007. 4- Emziriyorsanız, bebeğinizi yakınınızda tutarsanız daha fazla uyumanız muhtemeldir. Amerikan Pediatri Akademisi ve Dünya Sağlık Örgütü bebeklerin ebeveynleriyle aynı yatak odasını paylaşmasını tavsiye ediyor. Yapılan bir araştırmada, emziren kadınların bebekle birlikte yattıklarında daha fazla uyudukları bulunmuştur Quillin ve Glenn 2004. Bu araştırmaya göre, birlikte uyuyan ve emziren anneler, bebeklerini biberonla besleyen annelere göre daha fazla uyuyorlardır. 5- Bebeğiniz uyuyorsa bez değiştirme konusunda endişelenmeyin. Eğer bebeğiniz ıslak bir bez nedeniyle uykuya dalamıyorsa, bu durumu mutlaka anlarsınız. Ama uyuyan bebeğinizin bezini değiştirmek konusunda ısrarcı olmanız gerekmez. Yapılan bir deneyde, araştırmacılar uyuyan bebeklerin çocuk bezlerine su enjekte ederek bunun onları uyandırıp uyandırmayacağını araştırdılar Zotter ve ark. 2007 Uyandırmadı. Ama eğer bebeğiniz kakasını yaptı ise bebeğinizin bezini değiştirmeniz doğru olacaktır. 6- Gün ışığından faydalanın ve geceleri yapay ışıklardan olabildiğince uzak durmaya çalışın. Gün boyunca kendinizi ve bebeğinizi gün ışığına maruz bıraktığınızdan emin olun. Ve gün batımından sonra ışıkları kapalı veya en azından kısık belirtildiği gibi, doğal gün ışığı, yeni doğan uyku düzenini etkilemeye yardımcı olur. 7- Siz dinlenirken bir arkadaşınızın veya ailenizden birinin bebeğiniz ile ilgilenmesine izin verin. Bu emzirilen bebeğinizin biberon ile beslenmesini gerektirse de… Uzmanlar ilk 1-1,5 emzirme oturana kadar bebeklerin sadece emzirilmesini öneriyor. Bu durumun çok önemli olduğunu kabul etmekle birlikte uykusuzluktan bitkin ve mutsuz düşmüş yeni annenin biraz dinlenerek kendini daha mutlu hissetmesinin de aynı derecede önemli olduğuna inanıyorum. Uykusuzluk yeni annelerin Doğum sonrası depresyon riskini arttırdığı gibi hem bebekler hem de aileler için negatif bir durum olarak ortaya çıkıyor. Bebeklerimize faydalı olmanın ilk yolunun kendimize iyi bakmak olduğunu unutmayalım 😊 8- İç güdülerinize güvenin, yardım istemekten çekinmeyin Doğum sonrası stres ve doğum sonrası depresyon belirtilerini izleyin ve destek almaktan çekinmeyin. Akıl ve ruh sağlığının korumamız gereken en önemli noktalar olduğunu unutmayalım. 9- İşlerin zamanla kolaylaşacağını kendimize hatırlatalım. Yeni doğanların özel uyku düzenleri ve özel ihtiyaçları vardır. Ancak doğumdan 12 hafta sonra işler düzelmeye başlayacaktır.
Kötü Rüyalar GörmeGaz ProblemiAçlıkKaranlıkOda SıcaklığıAltını KirletmeYalnızlık HissiUykuda Ağlayan Bebeğinizi Sakinleştirmek için Ne Yapmalısınız? Sevgili anneler, minik yavrunuzun gelişim sürecini ne kadar önemsediğinizi biliyoruz. Ancak gelişim denildiğinde genellikle akla önce beslenmenin iyi olması gelir. Beslenme, bebeklerin gelişimi için çok önemli olsa da bunun yanında yavrunuzun gelişiminde etkili olan uyku faktörü de unutulmamalıdır. Bebeğinizin; zihinsel, bedensel ve sosyal gelişiminin sorunsuz ilerlemesi için uyku düzenine ve kaliteli uyku uyumasına da özen göstermeniz gerekir. Onun için en konforlu ve uykuya en elverişli ortamı yaratarak sağlıklı bir uyku uyuması için çabaladığınız halde bir anda uykusunda ağlamaya başlayabilir. Ağlamasını duyduğunuzda hızla yanına gittiğiniz bebeğinizin hala uykuda olduğunu görebilirsiniz. Siz onun için en iyi uyku ortamını hazırlamış olduğunuzu ve ağlaması için bir neden olmadığını düşünebilirsiniz. Ancak bebekler neden uykudayken ağlar sorusunun birçok yanıtı vardır. Yazımızda sizler için bu nedenlerin neler olabileceğine değindik. Bebeğinizin sağlıklı bir uyku uyuması için bu sebepleri bilmeli ve çözüme kavuşturmalısınız. Keyifli okumalar dileriz. Uyku, yetişkinler için olduğu gibi bebekler için de oldukça önemlidir. Yetişkinlerin gününün yaklaşık olarak üçte birini kapsayan uyku, miniklerin gününün yarısından fazlasını kapsayabiliyor. Hayatımızın bu kadar merkezinde olan uyku, çoğu zaman yalnızca dinlenme aracı olarak algılansa da birçok yararı vardır. Minik yavrunuzun düzenli ve sağlıklı uyku düzeninin olması; Beyin gelişimine katkıda bulunur. Büyüme hormonunun salgılanmasını etkiler. Depresyon riskini azaltır. Odaklanmayı kolaylaştırır. Kalp sağlığını olumlu etkiler. Bu nedenle bebeklerin uykusu onların gelişiminde önemli bir rol oynar. Bebeklerin uyku kalitesinin iyi olması ve mümkün olduğunca az kesintiye uğraması gerekir. Kaliteli uyku uyuması için büyük bir titizlikle uyuttuğunuz ve uyanmaması için tedbirler aldığınız minik yavrunuzun kimi zaman ağladığını duyar ve yanına gittiğinizde onun hala uykuda olduğu görebilirsiniz. Bu sizi endişelendirebilir ancak genellikle korkulacak bir durum değildir. Bu durum bebeklerin uykusunun en derin olduğu zamanda görülür. Derin uyku esnasında bebekler bazen kendilerini uyandıramaz ve uykudayken ağlamaya başlar. Unutulmamalıdır ki onların iletişim kurabilmek için ağlamak haricinde pek seçenekleri yoktur. Bu nedenle isteklerini ya da rahatsızlıklarını ağlayarak anlatmak zorunda kalırlar. Aslında onların ağlaması her zaman olumsuz bir durumu işaret etmez. Yavrularının uyanmaması için her detayı düşünen anneler, minik yavrularının sebepsiz yere uykusunda ağlamasına anlam veremeyebilir. Ancak bebeklerin uykusunda ağlaması sebepsiz değildir ve birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenleri sizler için derledik. Kötü Rüyalar Görme Bebekler de tıpkı yetişkinler gibi rüya görürler. Bu rüyalar kimi zaman korkutucu kabuslar olabilir. Kabuslar, bebeklerin uykusunda ağlamasının sıklıkla karşılaşılan bir nedenidir. Korkan ve kendini güvende hissetmeyen minik yavrunuz ağlamaya başlar. Ancak uykunun en derin noktasındaysa kendini uyandıramaz ve uykusu devam ederken ağlamaya başlar. Gaz Problemi Gaz sancıları ebeveynlerin korkulu rüyasıdır. Bebeklere rahatsızlık veren bu sancılar derin uyku sırasında başlarsa uykuda ağlama problemine zemin hazırlayabilir. Ağlama esnasında bebeğinizi gözlemlemelisiniz. Çünkü size ağlamanın sebebi hakkında ipuçları verebilir. Gaz sancısı sebebiyle ağlıyorsa yüzü kızarır, bacaklarını karnına çeker ve ellerini yumruk pozisyonuna getirerek gerer. Bu belirtileri gözlemlediyseniz bebeğinizin sakinleşmesini bekledikten sonra onu kucağınıza alarak sırtını sıvazlayıp gazını çıkarmasına yardımcı olmalısınız. Açlık Bebekler ağlamaya başladığında akıllara öncelikle karnının aç olup olmadığı sorusu gelir. Çünkü minikler karınlarının acıktığını ağlayarak bize anlatmaya çalışır. Uyanıkken olduğu gibi uyku esnasında gerçekleşen ağlamaların da nedeni açlık olabilir. Acıktığı için rahatsızlık hisseden yavrunuz uyku halindeyken aniden ağlamaya başlayabilir. Bu nedenle bebeğinizin beslenme düzenine dikkat etmeli ve öğünlerini aksatmamalısınız. Aksi halde açlık, uyku düzenini olumsuz etkiler. Karanlık Siz yavrunuzun verimli uyku uyuyabilmesi için sessiz ve karanlık bir ortam hazırlamaya çalışarak bunun ona iyi geleceğini düşünüyor olabilirsiniz. Ancak karanlıkta olma hissi herkese iyi gelmeyebilir. Bebeğiniz karanlıktan korktuğu için uykusunda ağlamaya başlıyor olabilir. Eğer uykuda ağlama sorunu yaşıyorsanız odayı loş bir hale getirmeyi deneyebilirsiniz. Oda Sıcaklığı Odanın ideal sıcaklıkta olması uykunun kalitesi ve verimliliği için çok önemlidir. Minikler sıcaklık değişimine karşı oldukça duyarlıdır. Oda sıcaklığında meydana gelen hafif bir düşüş bile onu etkileyebilir. Küçük ve hassas bedenleri, sizin soğuk hissetmediğiniz sıcaklıkta bile üşüyebilir. Uykudayken gerçekleşen bu üşüme onu rahatsız ederek uykusunda ağlamasına sebep olabilir. Bu nedenle ideal oda sıcaklığını ayarlamayı ve sık sık kontrol etmeyi ihmal etmemelisiniz. Altını Kirletme Bebeklerin altının kirli olması onların rahatsız hissetmesinin en önemli nedenlerinden biridir. Kendini konforlu hissetmeyen yavrunuzun uykuya dalması, sağlıklı bir uyku uyuması ya da uyanmaması pek olanaklı değildir. Uykudayken altının pis olması, onu rahatsız edeceği için derin uykusunda ağlamasına sebep olabilir. Minik yavrunuzun uykuda ağlamasına neden olmaması için sık sık bezini kontrol etmelisiniz. Yalnızlık Hissi Bebekler yalnız kalma hissini sevmezler. Bu durum onları korkutur. Uykuda bile olsalar onun yanından ayrıldığınızı ve yalnız bıraktığınızı hissederek paniğe kapılabilirler. Aynı zamanda kendilerini güvensiz hissederek sizi bir daha göremeyeceklerini düşünebilirler. Böylece huzurlu bir uyku uyuyamazlar. Uykularında ağlayarak size bu rahatsızlıklarını anlatmak istiyor olabilirler. Eğer onun yanından ayrılıp onu odada tek bıraktığınızda uykuda ağlama problemi ile karşılaşıyorsanız, yavrunuz yalnız kalma korkusu yaşıyor olabilir. Bu durumu iyi gözlemlemeniz gerekir. Çünkü kendini güvensiz hissetmesi ve yalnız kalma korkusu, büyüdüğünde ona başka problemler yaşatabilir. Uykuda ağlama probleminin nedeninin yalnızlık hissi olduğunu düşünüyorsanız bebeğinizi uyuturken onun yanında olduğunuzu hissetmesini sağlayabilirsiniz. Her annenin yavrusu için hazırladığı uykuya dalma rutini farklıdır. Kendi rutininize göre bu durumu uyarlayabilirsiniz. Uykuda Ağlayan Bebeğinizi Sakinleştirmek için Ne Yapmalısınız? Uyuyan yavrunuzun uyku esnasında ağladığını görmek endişeye kapılmanıza neden olabilir. Bu durumda kimi zaman anneler endişe ve panik haliyle ne yapacaklarını bilemezler. Sizleri panik halinden kurtarmak için bu konuda birkaç önerimiz var. Gözlerini açmadan ağlamaya devam eden yavrunuzu sakince beklemelisiniz. Çünkü miniklerin uykusunda ağlamasının sebebi her zaman uyanmak istemeleri olmayabilir. Sizin herhangi bir müdahalenize gerek kalmadan kısa süre de ağlamayı sonlandırabilirler. Eğer ağlama uzun süredir devam ediyorsa bebeğinizin uykuya dalmasını engelleyen bir şikayeti olabilir. Bu durumda yanından ayrılmamalısınız. Sizin varlığınızı hissetmesi ona iyi gelir. Uyku esnasında ağlayan bebeğinizi uyandırmaya çalışmamalısınız. Sessizce onun kendiliğinden sakinleşmesini ya da uyanmasını beklemelisiniz. Sonuç olarak uykuda ağlama problemi bebeklerde sıklıkla karşılaşılan ve çoğunlukla korkulacak sebebi olmayan bir problemdir. Derin uyku sırasında bir isteği ya da şikayeti olan minikler ağlayarak sesini duyurmaya çalışır ancak kendilerini uyandırmayı başaramayabilirler. Bu durum uykuda ağlama problemini meydana getirir. Onların sizler ile iletişim kurmasının tek yolu ağlamak olduğu için endişeye kapılmanıza gerek yoktur. Onu gözlemleyerek uykusunda neye ihtiyacı olduğunu veya ne şikayeti olduğunu bulabilirsiniz. Çünkü minik yavrunuz size mutlaka ipuçları verir. Bu yazımızda sizler için Bebekler neden uykudayken ağlar? sorusunu yanıtladık ve uykuda ağlayan bebeğinizi sakinleştirmek için yapabileceklerinizi paylaştık. Bu durumla karşılaştığınızda sakinliğinizi korumayı ve bebeğinizi gözlemlemeniz gerektiğini unutmamalısınız. ”Bebekler” ile İlgili makalelerimizi aşağıdaki bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz Bebekler Aklınıza takılanları yorum olarak iletebilirsiniz. Sevgiler.
1558 Son Güncelleme 1558 TAKİP ET 4 yaşına kadar çocuğunuz derin uykuya dalıp çıkacak şekilde genellikle hafif uykuda uyur. Bu nedenle sık sık uyanması normaldir. Tekrar uykuya dalma anlarında müdahale edilmediğinde ve kendiliğinden uykuya daldığında daha sağlıklı bir uyku düzeni olur ve her uyuması gerektiğinde size ihtiyaç duymaz. Kendi uykuya dalamadığı zamanlarda hikayeler okumak, ninniler söylemek iyi birer uyku aktivitesi olabilir. Özellikle akşam yemeğinden sonra uyku vaktine kadar bir rutin belirlemek çocuğunuzun uyku düzeni için önemlidir. Bu aralıkta televizyon izlemek onun için iyi bir tercih olamayacaktır. Çünkü heyecan ve merak duygusunun gereksiz bir şekilde tetiklenmesine neden olur, bu da uykunun kaçması ya da uykuya dalmanın zorlaşması anlamına gelir. Bunun yerine uyku öncesi sakinleştirici bir banyo uykuya dalmasını kolaylaştırabilir ya da huzurlu müzikler dinlemek, hikaye anlatılması, ninni söylenmesi gibi aktiviteler tercih edilebilir. Henüz okuma bilmese de siz ona kitap okurken resimlerine bakmak onu mutlu edecek ve huzur verecektir. Eskisine göre daha uzun süreler odaklanabildiği için bu durum artık onun için eğlenceli olabilir. Hayatta hala keşfetmek istediği birçok şey olması onun uyku sürecini olumsuz etkiler çünkü yapılacak çok sayıda şey varken uyumak onun için sıkıcıdır. Kaçırmak istemedikleri bir dünya varken onlar vakitlerini uykuyla harcıyormuş gibi hissederler. Bu nedenle gündüz uykuları da iyiden iyiye bir savaşa dönüşebilir. 2 yaşından itibaren çocuklar gündüz uykusuna daha az ihtiyaç duymaya başlarlar ve 3 yaş civarında tamamen bırakmaları normaldir. Bu geçiş dönemlerinde gece yatağa biraz daha erken girerek bu durumu daha kolay atlatabilirsiniz. 3 yaşında bir çocuk için artık küçük bebek yatakları yeterli olmayacaktır. Ayrıca özgürlüğüne düşkün olduğu bu dönem, yetişkin yatağına geçmek için iyi bir zamandır, çünkü ilerleyen dönemlerde daha zor olabilir. Çocuğun bağlandığı eşyalardan ve düzeninden vazgeçmesi yaş büyüdükçe zorlaşacaktır. Bir diğer önemli konu ise çocuğunuzun gün içerisinde harcadığı enerjidir. Eğer çocuğunuzun günlük aktiviteleri yeterli enerjiyi harcaması için yeterli değilse bu durum gece uykuya dalma süresini uzatabilir. Hareketli bir yapısı olan çocuklar daha kolay uykuya dalar ama enerjisini atamayan çocuklar huzursuzlanacaktır. Çocuğunuzun aldığı besin miktarı ile doğru orantılı şekilde hareket etmesi, enerjisini atması daha huzurlu ve dinlendirici bir uyku çekmesine ve uykuya dalma süresinin kısalmasına olanak sağlar. Gündüzleri parka götürüp oyun oynaması ya da en azından temiz hava alması, biraz etrafta koşuşturması belki de top oynaması onun için faydalı olacaktır. Böylelikle zihnini de dağıtıp gece daha rahat bir uyku çekebilir. Gece uyanmaları devam ediyor olabilir. Çocuğunuzun kendiliğinden sakinleşmesine izin vermeniz onun yararına olacaktır. Bırakın uykusuna kendi kendine dönsün. Sizin desteğinizle uyuma alışması hem sizin için hem de onun için sağlıksız bir durum teşkil eder.
Bebek hareketleri ne zaman başlar? Azalması, artması takip edilmeli mi, sayılmalı mı? Bebek hareketleri ilk gebelikte yaklaşık 19-21. haftalar arasında ve sonraki gebeliklerde daha erken hissedilmeye başlanan ve bebeğinin iyi durumda olduğunun bir göstergesi olması nedeniyle anne adayını rahatlatan bir olgudur. Kural olmamakla beraber hareketleri olağan devam eden bebeklerin içeride "rahat" yani sağlıklı oldukları söylenebilirken, hareketleri azalmış bebeklerin içeride mutlaka sağlıksız veya "rahatsız" bir durumda olmaları gerekmez. Bebek hareketlerinin sayısı ile bebeğin içerideki sağlık durumu arasında belli bir bağlantı olması nedeniyle riskli gebeliklerde anne adaylarına "bebek hareketlerine dikkat etmeleri" öğütlenir. Gebeliği normal seyreden bir anne adayının ise bebek hareketlerini sayarak kontrol etmesi gerekli değildir. Video Bebek hareketleri nasıl olmalıdır? Rahim içinde bebek hareketlerinde artma ve azalma neden olur? Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >> Bebek hareketlerinin sayılması Ona kadar sayma yöntemi Count to ten method Bebek hareketleri fetal iyilik halinin belirlenmesinde anne adaylarınca kullanılan en eski yöntemdir. Bebek hareketlerinin oluşması ve koordine edilmesi kompleks bir sinir sistemi olayı olduğundan fetusun iyilik halini hassas bir şekilde ortaya koyabilir. Her bebeğin kendine özgü bir hareket etme alışkanlığı vardır ve bu hareket etme alışkanlıklarındaki bir değişiklik anne adayı tarafından kolaylıkla fark edilir. Her anne adayının bebek hareketleri konusunda duyarlı olması ve bebeğinin oynaması azaldığında bunu doktoruna bildirmesi gerekir. Anne adayının bebek hareketlerinin belirgin şekilde azaldığını ifade etmesi her kadın doğum uzmanı tarafından ciddiye alınan bir durumdur. Bebek haraketleri sayma yöntemi tanımı Ona kadar sayma yöntemi bebek hareketleri temel alınarak geliştirilen ve anne adayının kendisinin uygulayabileceği basit bir testtir. Hangi durumlarda uygulanır? Bu test genellikle fetal distres bebekte sıkıntı gelişme olasılığı yüksek olan fetuslarda uygulanır. Riskli olmayan gebeliklerde uygulanıp uygulanmaması doktorun önerisine göredir. Sağlıklı seyreden bir gebelikte bebek hareketlerine aşırı odaklanmak, hareketlerin gerçekte iyi olmasına rağmen daha az hissedilmesiyle sonuçlanarak anne adayında endişe kaynağı olabilir. Bebek hareketleri günün değişik saatlerinde önemli değişiklikler gösterir ve iş yaşamı yoğun olan anne adayları bebek hareketlerine tam olarak konsantre olamadıklarından normal oynamakta olan bebeği hissedemeyebilirler. Bu da anne adayının endişelenmesine neden olabillir. Önerimiz bebek hareketlerinin genel olarak her anne adayı tarafından izlenmesi ve azaldığını hissettiğinde anne adayının durumu doktoruna bildirmesidir. Ona kadar sayma yöntemi bebek hareketlerinin azaldığını düşünen ancak bundan tam emin olmayan anne adayları için sakin bir köşeye çekilip gerçek bir azalma olup olmadığının belirlenmesi için kullanılabilir. Uygulanması Testte anne adayının günde bir kez günün her hangi bir saatinde tercihen akşam saatlerinde bebek hareketlerine konsantre olması istenir. Bebeğin on kez hareket etmesine kadar geçen süre kaydedilir. Bebeğin ritmik hıçkırık hareketleri değerlendirme dışı bırakılır. 10 kez hareket etmesi bir saatten daha uzun sürerse doktora haber vermesi istenir. Video Anne karnında bebek hareketleri sayılmalı mı? Hareket ne zaman artar, ne zaman azalır? Yorumlanması Bebek hareketlerinin azalması gebeliğin ilerlemesiyle birlikte meydana gelen selim bir hadise olabileceği gibi fetal disres belirtisi de olabilir. Ancak gebeliğin hiç bir döneminde bebek hareketlerindeki azalma belli bir sınırın altına düşmez. Bu yüzden ona kadar sayma yönteminde on hareket için geçen sürenin bir saatin üzerinde olması durumunda mutlaka NST ile ileri inceleme yapılmalıdır. Video NST nasıl yorumlanır? Doğum sancısı-yalancı Braxton-Hicks rahim kasılmaları ve bebek kalp atışları Dr. Kağan Kocatepe Youtube Kanalı >> Tüm antenatal iyilik hali testlerinde olduğu gibi ona kadar sayma metodunda da bebek hareketlerinin iyi çıkması oldukça rahatlatıcı olmakla birlikte kordon sarkması ya da ablasyo plasentanın erken ayrılması gibi ani ve beklenmedik bir şekilde gelişen olayları ve doğum sonrası gelişmesi muhtemel problemleri tahmin edemez. Ayrıca polihidramniyos bebeğin sıvısının fazla olması durumunda bebek hareketleri normal olmasına karşın anne adayı tarafından hissedilemeyebilir. Gebelik Boyunca Hangi Test ve İncelemeler Yapılır? Hamilelikte Doktor Kontrolleri Neden ve Ne Sıklıkla Yapılır? Gebeliğin Tanısı Gebelikte Ultrasonografi Hamilelikte İkili Test - Ense Kalınlığı Ölçümü Üçlü Tarama Testi Dörtlü Tarama Testi Anne Kanında Fetal DNA - cffDNA Amniyosentez - Bebekten Sıvı Alınması Gebelikte Yapılan Testlerle İlgili En Sık Sorulanlar Koryon villus biyopsisi CVS ve kordosentez Rahim İçinde Sağlıklı ve Sağlıksız Bebek Anne Karnında Doğmadan Tedavi Bebek hareketleri ve bebeğin durumu NST - Nonstres test Biyofizik Profil ve CST Doppler Testi Kardiyotokografi Yenidoğanda Kordon Kan Gazı Anne karnındaki bebeğin amniyon sıvısı hakkında detaylı bilgiler
uykusunda sürekli hareket eden bebek